Blues Hakkında (meraklısına)

Blues Nedir ?

Blues yaklaşık 1000 yıllık geçmişi olan ve Afrika kökenine dayanan, esasında etnik bir müziktir.
Blues, özünde en çok Ritim özellikleriyle dikkat çekmektedir. Ancak günümüzde icra edilmekte olan Electric Blues yüksek enstrüman hakimiyeti ve güçlü ritim kabiliyetiyle birlikte iyi bir Armoni bilgisini de gerektirmektedir. Zira Modern Blues, Afrika kökenlerinin yanında çok yüklü bir etkileşime uğramış ve pek çok müzikten kalıntılar barındırır hale gelmiştir. Bununla birlikte pek türün oluşmasına sebep olmuş, kendisi başkalaşırken pek çok türü de değiştirmiştir. Buradan hareketle denilmektedir ki, modern müzik köklerini Blues dan almaktadır.

Aşağıda The Blues Academy Araştırma ve Geliştirme birimi tarafından hazırlanmış bir modern müzik tarihi denemesi bulunmaktadır.

Günümüz popüler müziğine yön veren tarzların gelişimi de oldukça ilginçtir. Günümüz popüler müziğinin temelleri 1800’lerin sonunda Amerika’ da atılmıştır. Bundan önce sadece Klasik müzik vardır. Ve o hem sanat hem de popülerdir. Bunun dışında yöresel müzik türleri de vardır elbette ancak, dünya üzerinde hakim medeniyet Avrupa olduğundan, kabul gören müzik türü Klasik Müzik olagelmiştir. Bilindiği gibi Amerika pek çok kültürün karışımından oluşur. Ancak bu karışımın müzik üzerindeki etkileri pek homojen değildir. Zira Amerikan müziğinde zencilerin etkisi en üst düzeydedir. Zenci müziğinin gelişimini anlamak popüler dünya müziğini anlamak için çok önemli olduğundan bu konuya değinmek faydalı olacaktır.

1800’lerin başında köle ticareti oldukça yaygındır, ve Avrupalılar, Afrika’ dan topladıkları zencileri, önce Avrupa’ya oradan da Amerika’ya götürüp satmaktadırlar. Zenciler son varış noktaları olan Amerika’ya gelmeden önce, Portekiz, İspanya, Fransa başta olmak üzere Avrupa ülkelerine götürülmüşlerdir. Dolayısıyla buralardaki kültürden etkilenmişlerdir. Örneğin Gitarla tanışmalarının bu zamanlarda olduğu sanılmaktadır. Bilindiği gibi, kölelik insan vasfına uygun olmayan bir durumdur ve zenciler tüm dünyada senelerce bu sıfatla kullanılmış, insanlık dışı muamelelere maruz kalmışlardır. Fakat beyazların tutumu bu konuda senelerce değişmemiş, hatta zencilerin insan olup olmadıkları dahi tartışılmıştır. Zencilerin genetik özellikleri bir yana dursun, müziğe olan yakınlıkları işte bu kölelik dönemine bağlıdır. Köleliğin sona ermiş olmasına rağmen günümüzde dahi hala 2. Sınıf insan muamelesi görmemeleri düşündürücüdür. Zenciler hala çalışmakta zorlanmakta, kimi ibadethanelere girememekte, kimi okullarda okuyamamakta ve hatta kimi mahallelerde gezememektedir. Günümüzde bile bu koşullar var iken, 1700’lerde zenci toplumunun müzikten başka yapacak bir işi olamayacağı açıkça görülmektedir. O dönemlerde kendilerine ayrılan kümes, ahır, tavan arası vb. yerlerde, çektikleri acıyı dışa vurmak için müzik yolunu seçmişlerdir. İlk zamanlarda kapılara vurarak ritim tutmuş, sonraları harmonika ve gitarla tanışmışlardır. Zencilerin Hıristiyanlaşmadan önceki dönemde yaptıkları müziğe DELTA BLUES, denir. Bu tür. Hiçbir ölçü, birim ve nota kullanmaksızın, ağıt şeklinde icra edilmiştir.

Amerikan iç savaşından sonra zenciler kimi eyaletlerde özgür olmuşlar, ve diledikleri işi yapabilme fırsatı bulmuşlardır fakat, dediğimiz gibi,  müzik ve bahçe işleri dışında yapabilecekleri hiçbir iş yoktur. Özgür zenciler Hıristiyanlaşmanın da etkisiyle artık acılarını Tanrıya yakarmaya başlamışlardır. Zenci vokal gurupları kendi kiliselerinde şarkılar söyleyip, Tanrıya yakarmışlardır. İşte bu tarza da GOSPEL denir.
Gospel, Delta Blues gibi ölçüsüz değildir. Zira söylenen şarkılar aslında İncil’ den alınma dualardır. Şiir niteliğindedir ve ölçüleri vardır. Bunun yanında zenci müziğine has armoni yapıları kullanılır.
Gospel sonrasında zenciler enstrümanlarla tanışmaya başlamıştır. Beyazların kullandıkları enstrümanları kullanarak, Gospel tarzını, sadece ibadet değil, eğlence müziği de olarak kullanmak istemişlerdir. Ve bunun neticesinde BLUES ortaya çıkmıştır. Fakat buradan Blues müziğinin 1700’lerin sonunda ortaya çıktığı sonucuna varılamaz. Zira 1300’lerden beri köle ticareti vardır. Ve zenciler bu zamandan beri çeşitli formlarda Blues yapmışlardır. Buradan çıkarılacak en doğru sonuç. Blues’ un zencilerin Müziği olduğu, ve bu müziği kullanarak acılarını dile getirdikleridir.
Blues müziğin entelektüel bir müzik olması beklenemez. Günümüzde dahi Blues müzisyenleri ilkokulu zor bitirebilmektedir. Zira zenci karşıtlığı hala, gizliden gizliye sürmektedir. Ve zenciler en eğitimsiz ırk olmak durumundadır. Dolayısıyla Blues, müziğin matematiksel kavramlarıyla, bilinçli olarak uğraşılmayan bir tarzdır. Ancak incelenecek olursa bir matematiğinin varlığından söz edilebilir. Blues müzik bir dönem sonra Amerika’da en etkin müzik haline gelmiştir. Bu arada beyazlar Blues’a çok benzeyen bir tarz geliştirmişlerdir. Bu tarz Avrupa halk müzikleri ve Blues sentezidir. Armoni yapısı, ölçü kalıpları Blues’ la neredeyse aynıdır. Bu tarza ise COUNTRY denmiştir.

Country beyazların’ da zenciler gibi müzik yapabileceği düşüncesini yaratmak üzereyken. Zenciler klasik müzik enstrümanlarıyla tanışmış ve kısmen entelektüel bir tarza imza atmışlar. JAZZ…
Jazz hakkında söylenecek aslında çok şey vardır. Ancak söylenmesi gereken ilk şey günümüz müzik dünyasında Jazz hakkında hiçbir şey bilinmediğidir. Oldukça iddialı görünen bu cümle Amerikan Jazz ustalarının ortak yargısıdır. Onlara göre Jazz’ ın bir metodu yoktur. Ve kesinlikle kalıplara sokulamaz. Bunun yanında Jazz matematik değil, his müziğidir.
“Hissedilmeyen hiçbir şey Jazz olamaz, Jazz Olmayan hiçbir şey gerçek değildir, eğer gerçek değilse, müzik de değildir.” Demiştir BB King…
Günümüzde yapılan ve adına Jazz denilen müziklere bakıldığında ise tamamen matematiksel figürlere dayalı, hissetmeye zaman kalmayacak kadar karmaşık, olabildiğince kalıplara sokulmuş türler görülebilir. Ancak buradan Jazz’ ın hiçbir matematiğe dayanmadığı sonucu çıkarılamaz. Elbette matematiksel teorileri vardır. Önemli olan Jazz’ın ana fikridir. O da Acı ve protestodur. Bu da matematikle ifade edilesi bir şey değildir. Jazz bir süre en popüler tarz olarak kalmış fakat devrimin tokadından nasibini almıştır. Devrim ise Elekrik Gitar olarak nitelenir. 1900’lerde elektrik gitarın bulunmasıyla, Electric Blues, ortaya cıkmıştır. Bu tarz hala etkindir.

1950’li yılların başka bir devrimi ise SWING’ dir. Swing Rock’n’Roll ve Jazz karışımı bir müziktir. Metronomu Rock’n’Roll’ dan dahi yüksektir. Jazz ile bağlantısı ise orkestra düzeni ve armoni yapısıdır. Dans müziği olarak bilinir. Hatta adına bir dans dahi geliştirilmiştir.
Swing ‘in Türevlerinden olan JIVE’ dan da burada bahsetmek doğru olur. Jive Swing’ le hemen hemen aynıdır. Rock’n’Roll ile benzerliği daha fazladır. Ek olarak şundan bahsedilebilir. Swing, Jive, Boogie, Rock’n’Roll gibi müzikler birbirlerine çok benzerler. Küçük tavırlarla birbirinden ayrılırlar. Bu yüzden bu tarzlarla ilgilenenlerin bu müzikleri çok iyi bilmesi gerekir. 1960’lara gelindiğinde Blues türevleştirmeyi sürdürmekle birlikte varlığını korumuş ve Electric Blues, en yaygın tür haline gelmiştir. Türevleşmenin bu dönemdeki en önemli örneği, FUNK’ dır. Funk daha çok Gospel’ e benzer ancak daha modern bir tavrı vardır. Elektrik, akustik ve elektronik enstrümanlar bir arada kullanılır. Bu tarzı sadece elektrik enstrümanlarla yapanlarda olmuştur. Bu tarza ise Funky Blues denir. 1970’lerde Rock’n’roll türevleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Bunlara genel olarak Hard Rock demek doğru olacaktır. Tamamen elektrik enstrümanlar ve zorlanmış, teknik tabiriyle Distortion amfilerle yapılan bir müziktir. Rock’n’roll’ dan farklı olarak değişik armoni kalıpları kullanılmıştır. Tarzın bilinen ilk örnekleri, Led Zeppelin, Deep Purple, Jethro Tull, Van Halen ve Ac Dc, gösterilebilir.
70’ler SOUL müziğin de ilk örneklerinin görüldüğü dönemdir. Daha elektronik ve daha depresif bir Funk türevi olarak nitelendirilen Soul, sakin ve tek düze bir müziktir. Funk dan farkı bu özelliğinde ortaya çıkar. İcracılarında örnek vererek anlatacak olursak. James Brown Funk şarkıcısıdır ve parçaları yüksek metronomlu ve eğlencelidir. Al Green ise Soul müzisyenidir, ve eserleri oldukça yavaş ve duygusaldır. Daha sonra bu tarz Tekno gibi tarzlara kök oluşturmuştur. 80’ler ise artık bir çok tarzın eskitildiği, Klasiklerin geri plana çekilip, Rock ve Funk tarzı müziklere popüler olma şansı tanıdığı dönemdir. Bakılacak olursa Michael Jackson da, Metallica da bu dönemde dünya çapında popüler olmuşlardır. Ancak bu dönemin bir diğer özelliği Hip Hop Ve Rap tarzı müziklerin ortaya çıktığı dönem oluşudur. Rap, melodik vokalleri olamayan Blues dan başka bir şey değildir. Funk veya Soul olarak değerlendirilirse de Blues oluşlu değişmez.
80’lerden itibaren, teknolojik gelişmeler soğuk savaşın sona erişi, Dünya iletişiminin kolaylaşması vb. sebeplerden dolayı etkileşim artmış, müzikler bu dönemden sonra Blues kökenlerinde kayıplara uğramışlardır. Örneğin Heavy Metal ve diğer metal türevleri başta Rock’n’roll iken 90’larda oldukça farklılaşmışlardır. Ayrıca bu dönemden sonra çeşitli nedenlerden dolayı popüler istekler değişmiş ve artık deneysel müzikler dönemi açılmıştır. Klasik Anlamda Blues, Jazz, Country, Swing, Funk, Soul, Rock’n’Roll terk edilmiş. Ve popüler talepler doğrultusunda yeni arayışlara gidilmiştir. Ortaya konulan ve tarz olarak nitelenen yaklaşımların içinde ise 2 tanesi dünya müziğine yön vermiştir. Bunlar ALTERNATIVE ve RnB’ dir. Her ikisi de Blues kökeninden geliyor olmasına rağmen. Farkları vardır. RnB (Ritym And Blues) hala zencilerin yaptığı bir müziktir, oysa Alternative zencilerin neredeyse hiç ilgilenmedikleri bir tarzdır. Ve Alternative müzik armoni yapıları oldukça farklıdır. Tüm bunların yanında Punk müzikten de bahsetmek gerekir. Alternative tarzların 1.si olarak bilinir. Kendine has tavırları vardır. Yine RocK’n’Roll kökenine dayanır, ancak Klasikciler (Klasik Rock’n’Roll) tarafından kabul görmez. Günümüzde ise örnekleri yok denecek kadar azdır. Çoğunluğu Alternative’ e kaymıştır. Görüldüğü gibi günümüz küresel popüler müziği Blues kökleri taşımaktadır. Fakat Klasik anlamda ne jazz, ne Blues, Ne Rock’n’Roll, Ne Swing Ne de Diğer kök müzikler artık icra edilmemektedir. Ancak son yıllarda, müzikte bir geri dönüş göze çarpmaktadır. Klasikleri icra eden orkestralar artmaya başlamış. Ve Klasik Tarzların yeni eserleri ortaya konulmaya başlamıştır.

Kaynak : ACADEMY ANCYRA ve MÜZİK TEKNOLOJİLERİ MERKEZİ  

Kumsaati Blues Club ın En iyi 100 Blues şarkı listesi.

SONG NAMES
1Hoochie Coochie ManMuddy Waters
2The Thrill is GoneB.B. King
3Me And The Devil BluesRobert Johnson
4Stone CrazyBuddy Guy
5I’d Rather Go BlindEtta James
6I’m Tore DownFreddie King
7Call It Stormy MondayT-Bone Walker
8Boogie Chillen’John Lee Hooker
9Red HouseJimi Hendrix
10Smokestack LightningHowlin’ Wolf
11Nobody Knows You When You’re Down and OutBessie Smith
12Bell Bottom BluesDerek and the Dominoes
13Still Got The BluesGary Moore
14Mustang SallyWilson Pickett
15Ball N’ ChainBig Mama Thornton
16Born Under A Bad SignAlbert King
17HideawayJohn Mayall & The Bluesbreakers
18Dust My BroomElmore James
19Hold On, I’m ComingEric Clapton
20The Little Red RoosterWillie Dixon
21Tell Mama (Single)Etta James
22Down In The HoleThe Rolling Stones
23Got My Mojo WorkingMuddy Waters
24A Little Less ConversationGuitar Shorty
25The Things That I Used to DoGuitar Slim
26Life By The DropStevie Ray Vaughan
27Damn Right I’ve Got The BluesBuddy Guy
28Boom BoomJohn Lee Hooker
29Bright LightsGary Clark, Jr
30Still Rainin’Jonny Lang
31Sweet Home ChicagoPeter Green
32Thing Called LoveBonnie Raitt
33Green OnionsBooker T. & The MG’s
34The Midnight SpecialLeadbelly
35Mess AroundRay Charles
36Little WingEric Clapton/Steve Winwood
37Bad PennyRory Gallagher
38Slow TrainJoe Bonamassa
39Paying the Cost to Be the BossB.B. King
40Farther on Up the RoadBobby “Blue” Bland
41Mannish BoyMuddy Waters
42Trouble No MoreAllman Brothers Band
43Highway 49George Thorogood
44Hellhound On My TrailRobert Johnson
45Help MeSonny Boy Williamson II
46A Man Of Many WordsBuddy Guy
47Don’t Think TwiceSusan Tedeschi
48Everyday I Have the BluesB.B. King
49Going DownFreddie King
50EvilHowlin’ Wolf
51DriftingFleetwood Mac
52Pinetop’s Boogie WoogiePinetop Perkins
53Trouble In MindBig Walter Hornton
54BrickAlbert Collins
55Whisky And WimmenJohn Lee Hooker
56Five Long YearsIke and Tina Turner
57Love Me Like a ManBonnie Raitt
58Black RoseEric Clapton
59Blues Boys TuneB.B. King
60True LiesKenny Wayne Shepherd
61Sacred GroundJohn Mooney
62Minnie the MoocherCab Caloway
63Everybody Needs Somebody To LoveSolomon Burke
64SpoonfulHowlin’ Wolf
65Sinner’s PrayerRay Charles
66Statesboro BluesAllman Brothers Band
67BlackCashman
68JukeLittle Walter
69Walking by MyselfJimmy Rogers
70Messing with the BluesJames Brown and the Famous Flames
71Born BlindSonny Boy Williamson II
72Lovin’ In My Baby’s EyesTaj Mahal
73Double TroubleOtis Rush
74Give Me Back My WigHound Dog Taylor
75You Shook MeWillie Dixon
76Killing FloorHowlin’ Wolf
77Rock Me MammaSonny Terry
78I Ain’t DrunkIke Turner
79My Head’s in MississippiZZ Top
80Think It OverDave Hole
81We’re Gonna Make It (Single Version)Little Milton
82Blues Before SunriseEric Clapton
83You Can’t Judge a Book by the CoverBo Diddley
84It Hurts Me TooPaul Butterfield Band
85I Just Want to Make Love to YouWillie Dixon
86Going Down to the OceanChris James and Patrick Ryan
87Center of AttentionTommy Castro and the Painkillers
88Reconsider BabyLowell Fulson
89You Don’t Exist Any MoreLil’ Ed & The Blues Imperials
90Shame Shame ShameJimmy Reed
91MaybelleneChuck Berry
92I Don’t Believe a Word You SayBen Harper, Charlie Musselwhite
93Cherry Red WineLuther Allison
94That’s Why I’m CryingKoko Taylor
95Crow Jane BluesSonny Terry
96Blue and LonesomeRolling Stones
97Black Cat BoneAlbert Collins/Johnny Copeland
98One Bourbon, One Scotch, One BeerJohn Lee Hooker
99The Sky is CryingStevie Ray Vaughan
100Six Strings DownJimmie Vaughn